Zerafetin, güç ve dengeyle buluştuğu nadir hayvanlardan birisi olan at, duygusal tarafı ve binici ile kurduğu sıkı bağlar ile yaşamın farklı dinamiklerini insanoğluna yansıtmaktadır. İnsanın özbenliğine yaptığı yolculukta; at binerek edinilen deneyimler, insanı özgür kılan ayrıntıları da beraberinde getirir. Doğayla bağ kurmak, özgürleşmek ve nefes almak, at ile kurulan dostluğun özünde yer alır. İçeriğimizde, at binmenin insan hayatına kattığı 5 farklı kavramdan bahsedeceğiz.

1. ASLA PES ETME

Çamurun içinde olduğumuz, atın yüzüne bakıp o yolların nasıl aşılacağını düşündüğümüz zamanlardan hepimiz geçtik. Eğer ata biniyorsanız, bazı durumlarda attan düşmenin de eğlencenin bir parçası olduğunu bilirsiniz. Attan düştüğümüzde, her zaman atın üzerine tekrar binmemiz gerektiğini öğreniriz. Bu düşünce tarzı korkularımızla kolay yüzleşmemizi sağlar. Hatalarımızdan ders çıkarmak, bir sonraki seferde daha başarılı olmamızı sağlar. Bu düşünce tarzı, at binerken öğrenilen en büyük yaşam derslerinden bir tanesidir. Sürekli yeni meydan okumalarla ve kendimizi zorlamamız gereken durumlarla karşılaşırız. Bu deneyimlerin tamamı yaşama karşı olan duruşumuzda etkili olur. Hatalarımızdan ders çıkararak, yaşamdaki sorunlara karşı daha etkin ve dik bir duruş sergileyebiliriz.

2. SABIRLI OL VE MESAFENİ KORU

Bu başlık yarışmalara katılan biniciler için olduğu kadar, sanırım bir çok at binen kişi için de geçerliliğini korumaktadır. Mesafe gördüğümüzde gerginlik ve endişe tüm vücudumuza hakim olur. Mesafeyi tutturamadığımızda düşeceğimizi bilir ve o durumun gerginliği ile karar vermekte zorlanırız.
Sürüş ritmini korumak ve büyük hamleyi yapmadan önceki ruh hali, hepimizi zorlar. Yaşamın bir çok parçasında da , benzer durumlar içinde kendimizi buluruz. Bazı şeyleri hemen isteriz ve o anın ritmini kaçırdığımızda, istediğimiz şeyler için çok geç kalmış ya da erken davranmış oluruz. Harekete geçmeden önce rahatlamak ve vücut ritminin, büyüyü gerçekleştirmesini sağlamak gerekir. Bu kavramlar ise zamanla ve deneyimle mümkün olur.
Doğru duruş, denge ve ritm ile herhangi bir mesafe sorun olmaktan çıkar. Ne kadar endişeli ve gergin olursak, o kadar mesafeyi ve dengeyi korumak zorlaşır. Bazen hayattaki en iyi çözümler; mevcut planımıza sadık kalmak, rahatlamak, sabırlı olmak ve mesafeyi korumak ile mümkün olur.

3. MÜKEMMEL EGZERSİZ, MÜKEMMEL YAPAR

Sonu gelmeyen şekilde pratik yapmak, her zaman etkili değildir. Doğru egzersizler yapmadığımız sürece, eğitimimizden ve deneyimlerimizden yeterli verimi almamız zorlaşır. Sürüş tekniğimizdeki kötü alışkanlıklar, düzeltilmediği sürece egzersizlerde de devam eder.
Mükemmel bir teknik oluşturmak, elbette kolay değildir. At sürerken en başından oluşturduğumuz disiplin ve doğru teknik, yarışmalarda ve sonraki sürüşlerimizde de, aldığımız keyfi ve başarıyı arttırır. Bu konsept, gerçek hayatta da işleyen bir formüldür. Golf oynarken ya da bir yerde konuşma yaparken, önceden ne kadar egzersiz yaptığımızdan ziyade, doğru egzersizleri yapmamız önemlidir.

4. HER ZAMAN TEMELLERE GERİ DÖNÜN

Sürüş sırasında nerede hata yapıyorsak, temel tekniklere dönmek doğru biniş için gereklidir. Yaşamın kendisi de bundan farklı değildir. Yaşamın temel dinamikleri, üzerinden şekillenen kompleks yapıları içinde barındırır. Karmaşık yapılara girmede önce, basit durumların üstesinden gelmek, zorlu ve karmaşık yapıları anlamak için büyük önem taşır.
Bazen dışarıdan gelecek bir yardım bekleriz. Bu algı yaşam içinde de, çok gerçekçi değildir. Ata binmek de benzer dinamikleri içinde barındırır. Bazen doğru olan hareketi bulabilmek için bir adım geriye çekilip bakmamız gerekir. Geniş bir perspektiften gerçek sorunları rahatlıkla tespit edebiliriz. Çözüm odaklı bakış açısında; her zaman alternatif çözümlere ve olası sorunlara hazırlıklı olmak gerekir. Hayatı sahip olduğu karmaşıklıktan, daha karmaşık hale getirmeye gerek yoktur.

5. EĞLENİN

At binmek de, yaşamın kendisi gibidir. İçinde eğlence ve mutluluk olmayan bir eylemin, süreç içinde de anlamı yitirilir. At sürerken eğlenmek ve bundan keyif almak gerekir. Bir görev haline gelen işler nasıl mutsuzluk yaratıyorsa, at binmeyi de zorunluluk haline getirmek insanı mutsuzlaştırır. Yapılan işlerin dinamikleri, eğlenirken daha çok ortaya çıkar. Eğlencenin ve neşenin olmadığı eylemler, sadece mutsuzluk getirir. At binmek ve atınız ile eğlenebilmek, yaşamınıza pozitif bir değer katar.